Uyuyamadığım gecelerin uyanamadığım sabahlara bağlandığı vakit
yaktığım sigaranın dumanıyla çizdiğim resimler,
odamın tavanında bir tablo gibi her gece izlediğim.
Ya boyut değiştireceğim bir süre sonra
ya da akıl hastanesine gideceğim.
insanın sürekli kendisiyle konuştuğu,
hatta kendisiyle kavga ettiği evredeyim.
nedensiz bir şekilde kuş tüyünden mezarımda yatarken bile sendeyim
içimde artçıl sarsıntılarını hissettiğim,
sen ki benden habersiz,
sen ki her saniye içimdeki küllere yeniden can veren.
duştan çıkınca buhar olur ya aynam hemen elimle sildiğim,
gecenin köründe metroda inerken gözgöze geldiğim
ya da bir rüya,
elini sımsıkı tutup kaçarcasına koşturduğum şehirden uzaklara,
bardağımdaki son damla su, gözümdeki bir damla yaş,
okula giderken yakışıklı çocuğu görünce kıkırdayan liseli gibi,
vitrinde gördüğü elbiseyi üzerinde hayal eden o hanımefendi.
buaralar herkes sen,heryerde sen.
ben yok hiç içimde.
ne kadar istersem o kadar içimde,
yaydan fırlamış ok gibi geri dönüşü olmayan şekilde.
son zamanlarda aynada gördüğüm hep sen,
sen bilmezsin hiçbir zaman,
ben ki sen.
ama ben hep umut ettim,
rüyalarımda elinin tuttuğum sen ki ben.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)